Masum olduğu halde kocasını öldürmekten hüküm giyen Melike, yirmi yıl sonra dışarı çıkar. Tek hayali, daha kundaktayken ablasına emanet ettiği kızı Hazal’a kavuşmaktır. Ancak Melike’yi dışarıda yalnız kızı değil yalanlarla örülü yeni bir hapishane bekler. Bu yalanlar hapishanesini yerle bir edecek olan, Melike’nin anne yüreğindeki o büyük güçtür. Melike kendisine söylenen yalanları bir bir ortaya çıkarırken, nasıl bir oyunun içine düştüğünü de anlayacaktır. Yıllardır başkasına anne demiş olan kızına adım adım yaklaşırken, kocasının gerçek katilini ortaya çıkartmak için de elinden geleni yapacaktır. Yalanlardan örülü bu hikâyede en vicdanlı görünenler en merhametsizler, en sadıklarsa gerçek hainler olacaktır.